Copyright © 2020 | Tüm hakları mahfuzdur.
  • ARŞİV
    • 1995
    • 1998
    • 2002
    • 2003
    • 2004
    • 2005
    • 2006
    • 2007
    • 2008
    • 2009
    • 2012
    • 2013
    • 2020

Mustafa Kaplan

  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • Yazılar
  • Kitaplar
  • Videolar
  • İletişim
  • Ana Sayfa
  • Şiir
  • Kategori "Şiir"
  • 0
  • 1
Mustafa Kaplan
25 Ocak 2013 / Kategori Şiir

Kışta Harâret Gerek

Yakılınca kış günü ısınmak için ateş, Bir köz alıp gönlümden ateşe eyledim eş. Bilemedim bir volkan olduğunu içimin, Dozu fazla yüksekmiş bu zamânsız seçimin! Şâirlik bu ya gûyâ, fona bir müzik koydum, Merâk uyansın derken, hayli gümbürtü duydum. Nazarları âfâka dağıtmaya taş attım, Sesleri duymak için kulak üstüne yattım. Gelen ba’zı seslere baktım da garîb
  • 0
  • 0
Mustafa Kaplan
12 Ocak 2013 / Kategori Şiir

Haydi Aşıklar Halaya!

Ekrem Abi yeniden kamçıyı almış ele, Şevk atının yolunda kesmiş yine kurdele. Ben de sesleniyorum áşık kardeşlerime, Gelin halay çekelim, Arş’a çıksın gulgúle! Kur’ân Nûru 6.000 sayfa rafa yakışır, Şâkirdler nasıl olsa o tarafa bakışır; Biz verelim halayın ta gözüne kardaşlar, Durgun sular elbette dura dura kokuşur! “25. Söz”de yazılanlar bize ne! Kur’ân hocalarındır, onlar
  • 0
  • 0
Mustafa Kaplan
14 Aralık 2012 / Kategori Şiir

Yeni Hâl

Geçen yıllar cesedi değiştirip dururken, insânın çevresi de nasîbini alıyor. Eski dostlar müzede yerlerini bulurken, yeni dostlar onların yerlerine geliyor. Bulunduğu ân neyse, insânın hâli odur; yeni dostlar o zâtı o hâliyle tanırlar. Mâzíde kalan günler o ânın fotoğrafı; eski dostlar hâliyle o günlerde kalıyor. Eskinin âlâyişi, nümâyişi çoğ idi; Kaplan deyince gelen o levhalardır
  • 0
  • 1
Mustafa Kaplan
12 Kasım 2012 / Kategori Şiir

Selâm Olsun Yârâna

Yılların yorgunluğu inzivâya hükmetti, Vitrini terk etmekte aradım selâmeti. Nûr dersleri rûhuma tâze bir şevk yükletti, Ballardan daha tatlı ihvânın muhabbeti. Lâkin bir Apo’muz var, başımda tatlı belâ; Sırma saçlı, nûr yüzlü ve dahi gözler elâ; Tuttuğu kopmaz ise, sıraya girer salâ! Ee, can tatlı, mecbûren kalem çeksin zahmeti! Ayıp olmasın diye bir şeyler karaladık,
  • 0
  • 0
Mustafa Kaplan
08 Kasım 2012 / Kategori Şiir

Lâ Râhate Fî’d-Dünyâ!

Gençliğin ilk yılları, başımda kızıl bir fes; Kader bizi uçurdu Mardin semâlarına. Ömerli-Kızıltepe cânibinden geldi ses: “Ey gáfil, at o fesi; azık var mı yârına?” Mesnevî-i Nûriyye içinden çıktı bir nûr, Aklım, nefsime dedi: “Yeter, artık burda dur!” Fesin rengi yeşile dönünce geldi huzúr, Zálim de mecbûr kaldı, kalktı ahret kârına. Altı sene dolaştım başımda

Son Yazılar

  • Adalet Bakan Yardımcısı sayın Yılmaz’a alenî suç duyurumdur!

  • Muhbir Mühtedî – 4

  • Muhbir Mühtedî – 3

  • Muhbir Mühtedî – 2

  • Muhbir Mühtedî – 1

Etiketler

  • 1432
  • 28 Şubat
  • Abdulkadir Aksu
  • Ağlayan ve Ağlatan Vaiz
  • Ahirzaman
  • Ahmet Hakan
  • Bediüzzaman
  • Cemal Uşşak
  • Cihad
  • Dabbetülarz
  • Deccal
  • Dinde Reform
  • Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü
  • Edille-i Şer’iyye
  • Faris Kaya
  • Fetullah Gülen
  • Gizli Müslüman Papazlar
  • Hacı Hulusi Bey
  • Hakan Albayrak
  • Hulusi Yahyagil
  • Hz. Mehdi (as)
  • Ilımlı İslam
  • İlahiyatçılar
  • Kara Panter
  • Kızıl Elma
  • Laiklik
  • Mehmet Kayalar
  • Mutlak Varis
  • Neşredilmeyen Yazılar
  • Nurcuların Hain-i Ekberi kimdir?
  • Said Nursi
  • Tesettür
  • Ulemaü’s-su
  • Üstad
  • Yahudi Kardinal
  • Ye’cûc ve Me’cûc
  • Yerli Kardinaller

Mustafa Kaplan

  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • Yazılar
  • Kitaplar
  • Videolar
  • İletişim

Copyright © 2021 | Tüm hakları mahfuzdur.

ÜST