Copyright © 2020 | Tüm hakları mahfuzdur.
  • ARŞİV
    • 1995
    • 1998
    • 2002
    • 2003
    • 2004
    • 2005
    • 2006
    • 2007
    • 2008
    • 2009
    • 2012
    • 2013
    • 2020

Mustafa Kaplan

  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • Yazılar
  • Kitaplar
  • Videolar
  • İletişim
  • Ana Sayfa
  • Yazılar
  • Şiir
  • Lâ Râhate Fî’d-Dünyâ!

Lâ Râhate Fî’d-Dünyâ!

yazar Mustafa Kaplan / 08 Kasım 2012 / Kategori Şiir

Gençliğin ilk yılları, başımda kızıl bir fes;
Kader bizi uçurdu Mardin semâlarına.
Ömerli-Kızıltepe cânibinden geldi ses:
“Ey gáfil, at o fesi; azık var mı yârına?”

Mesnevî-i Nûriyye içinden çıktı bir nûr,
Aklım, nefsime dedi: “Yeter, artık burda dur!”
Fesin rengi yeşile dönünce geldi huzúr,
Zálim de mecbûr kaldı, kalktı ahret kârına.

Altı sene dolaştım başımda o ateşle,
Nakşî’de karâr kıldım bulduğum ilk güneşle.
Lûtfetti Fahr-i Álem, dedi: “Şu işi işle;
İttibâ’ et Nursî’ye, yapış Kur’ân nûruna!”

Sene 74 idi, buldum bir Nûr grubu,
Attım eski evrâdı, bıraktım taassubu,
Yedik nûru, içtik nûr, sohbetler nûr şurubu;
Hâlâ hasrettir rûhum o günün envârına.

Kader getirdi bizi ha şu Bizans şehrine,
Beynimizin yarısı kapıldı dehr zehrine,
Biz girdik bir elde nûr politika nehrine,
Yanar durur vicdânım ömrün o yıllarına.

Bir çobanın aşkına giydik demir çarığı,
Başımıza koydular demokrasi sarığı,
Fideler su beklerken susuz koyduk karığı,
Dâhî müdebbir sandık, yandık abi nârına!

Donkişot dedi kimi, kimi şövalye dedi,
Bize kim yan bakmışsa, hemen mızrağı yedi;
Yedi köyün kralı Abdoş Ağa veledi,
Yemîn etti kellemi çekmek için dârına!

Önce afaroz olduk câmianın içinden,
Sonra zındân yolları gözüktü akabinden,
Binlerce dost var iken, sesler kesildi birden,
Kurbân olmuşum elbet Rabbimin esrârına.

Çıkınca, Hak aşkına giydik demir çarığı,
Bu sefer başımıza sardık yeşil sarığı,
Kazma-kürek-bel-çapa, suluyoruz karığı;
Hedef tek: Vâsıl olmak o Zât’ın dîdârına.

Biliyorum râhat yok bu dünyâ-yi denîde,
Yüz bekáya dönünce zevk kalmıyor fânîde,
Tek ümîdimiz ise ol Şefâat-kâni’de,
Kalbim kulak vermiyor fânîlerin zârına.

Áşık kardeşler coştu, bizi şevka getirdi,
Lâkin, felek sadakta ok komadı, bitirdi,
Âhirzamândır, hatlar biribirine girdi;
Ta’n etmeyin garîbin şu şaşkın humârına!

Koca Kaplan arz-ı hâl edip başladı söze,
Mevlâm da rahmet edip dermân verirse dize,
Sözü olacak elbet usta olmuş çömeze!
Besmeleyi çekerek biniyor hımârına…

Mustafa Kaplan

Facebook'da PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de PaylaşPinterest'de Paylaş
0

Diğer Yazılar

Selâm Olsun Yârâna
Yeni Hâl
Haydi Aşıklar Halaya!

Son Yazılar

  • Adalet Bakan Yardımcısı sayın Yılmaz’a alenî suç duyurumdur!

  • Muhbir Mühtedî – 4

  • Muhbir Mühtedî – 3

  • Muhbir Mühtedî – 2

  • Muhbir Mühtedî – 1

Etiketler

  • 1432
  • 28 Şubat
  • Abdulkadir Aksu
  • Ağlayan ve Ağlatan Vaiz
  • Ahirzaman
  • Ahmet Hakan
  • Bediüzzaman
  • Cemal Uşşak
  • Cihad
  • Dabbetülarz
  • Deccal
  • Dinde Reform
  • Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü
  • Edille-i Şer’iyye
  • Faris Kaya
  • Fetullah Gülen
  • Gizli Müslüman Papazlar
  • Hacı Hulusi Bey
  • Hakan Albayrak
  • Hulusi Yahyagil
  • Hz. Mehdi (as)
  • Ilımlı İslam
  • İlahiyatçılar
  • Kara Panter
  • Kızıl Elma
  • Laiklik
  • Mehmet Kayalar
  • Mutlak Varis
  • Neşredilmeyen Yazılar
  • Nurcuların Hain-i Ekberi kimdir?
  • Said Nursi
  • Tesettür
  • Ulemaü’s-su
  • Üstad
  • Yahudi Kardinal
  • Ye’cûc ve Me’cûc
  • Yerli Kardinaller

Mustafa Kaplan

  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • Yazılar
  • Kitaplar
  • Videolar
  • İletişim

Copyright © 2021 | Tüm hakları mahfuzdur.

ÜST